Bir yanda Amerikancılar bir yanda Gladiocular bir yanda Rusçular derken şimdi de Çinciler ortaya çıktı…
Dernek çatısı altında bir araya gelmiş ticaretle uğraşan birkaç fondaş lobici adamın Amerika’dan, Avrupa’dan, Rusya’dan beslenip, Devleti yönettiklerini yayıp sazan avı yapmalarını anlıyorduk şimdi bunlara bir de Çinciler katıldı.
Çinden, projelere fon bulup getirmeye çalışan özellikle eski siyasi partilerin ıvır zıvır yerinde görev almış adamların kapalı kapılar ardında; “Devleti 40 senedir yönetiyorum” lafları ta buralardan duyuluyor haberleri olsun.
Çin, son birkaç yıldır adeta büyük bir hırsla Türkiye pazarına girmeye çalışıyor. Ancak bunu, Türk milletinin bekasını düşündüğünden ya da Türk insanının kazanç sağlamasını istediğinden yapmadığı açık. Asıl amaç, istihbari faaliyetlerini daha etkin yürütmek. Elbette, bu yalnızca Çin’e özgü bir durum değil; ABD, Avrupa ve Rusya da burada kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Hiçbiri “babalarının hayrına” Türkiye’de bulunmuyor.
Ancak kimse Türk Devleti’nin bu duruma kayıtsız kaldığını sanmasın. Devlet, bu süreçleri kontrollü bir şekilde yönetiyor ve kendi egemenliği ile denetimi altında tutuyor. Öyle ki, bazen Türkiye’ye istihbari faaliyet yürütmek için gelen bir casus, burada farkına bile varmadan angaje olup ülkesine geri dönüyor.
ABD, Avrupa ve Rusya’nın ekonomik yatırım hamleleri böyle ilerlerken Çin ile ilişkiler geliştirip yatırımları fon bulan birilerinin bu işi yaparken sağda solca Derin Devletçilik oynaması da göze batıyor! Neymiş efendim ‘bir adamı bir makamdan alıp başka bir makama koymak. İstediklerini istediği yere atamak bunlar için çok kolaymış.’
Vay be!
ABD’nin, Avrupa’nın, Rusya’nın veya Çin’in fonu olmasa taş üstüne taş koyamayacak bu tiplere Devlet hakkında atıp tutma cesaretini verenin yine Devletin ta kendisi olduğunu hatırlatmak lazım. Devlet uyumaz, bazen ölü taklidi yapar bir anda aklını alır. Derin devletçilik oynayan bu amcalar daha derin millet ile tanışmamış belli ki…