Yargı Haberleri

Çocuklar İçin Güvenli YouTube Nedir?

Teknoloji her ne kadar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiş ve yaşamımıza büyük kolaylıklar katıyor olsa da üzerimizdeki etkileri ve verdiği zararlar henüz tam anlamıyla keşfedilmiş değildir. Özellikle çocuklar üzerinde bıraktığı izler, gelecekte toplumun yapısını şekillendirecek kadar derin sonuçlar doğurabilir.

Erken Yaşta Ekranla Tanışma

Yeni nesil, daha konuşmayı öğrenmeden ekrana dokunmayı, kaydırmayı, açmayı keşfediyor. Uzmanlar, 3 yaşına kadar çocuklar için ekranı tamamen yasaklarken, toplumda bu kuralın karşılığı ne yazık ki yok denecek kadar az. Birçok anne “aman yemek yesin, biraz sakin dursun” diyerek çocuğun eline telefonu veriyor ya da televizyonun karşısına oturtuyor. Ancak bir kez bu tecrübeyi yaşayan çocuk, sonrasında ekranı sürekli istemeye başlıyor. İşte burada bağımlılığın ilk adımları atılmış oluyor.

Telefon ve televizyon gibi görsel ve işitsel duyularımıza hitap eden araçlar, dopamin salgılanmasını tetikleyerek beyinde bir bağımlılık hissi oluşturuyor. Bu süreç çoğu zaman fark edilmeden, 0–3 yaş arasında başlıyor.

Oysa bu yaş aralığındaki çocukların en büyük ihtiyacı ekran değil, anne kokusu ve baba sesidir. Bu dönemde oyunla, doğayla, dokunarak, koklayarak ve tadarak gelişmeleri gerekir. Toprağa, yumuşak ve sert cisimlere temas ederek dünyayı tanımalı; renkleri, sesleri, kokuları ayırt etmelidir. Bu deneyimler onların beyin gelişimini ve duygusal bağ kurma yeteneğini şekillendirir. Ayrıca cinsiyetine ve gelişim düzeyine uygun oyuncaklarla oynamak, çocukta kimlik inşasının ilk adımlarını oluşturur.

Bu dönem, bebeklikten çocukluğa geçişin yaşandığı önemli bir evredir. Çocuk artık sorun çözebilme, sorumluluk alma, duygularını ifade etme ve fikir alışverişi yapma becerilerini kazanmalıdır. Bu yeteneklerin sağlıklı gelişimi ise, 0–3 yaş döneminde ekran yerine gerçek yaşam deneyimleriyle beslenmiş bir çocuklukla doğrudan bağlantılıdır.

Ekran Süresi Sınırlı Olmalı

4–6 yaş sonrasında ekranla tanışma kademeli olarak başlayabilir. Ancak içerikler yaşına ve pedagojik düzeyine uygun, reklamsız ve eğitici olmalıdır. Ekran süresi bu yaşlarda günde yarım saati geçmemelidir. Çocuğun kalan zamanı, gerçek dünyadaki oyunlar, arkadaşlık ilişkileri, el becerilerini geliştiren etkinlikler ve açık hava oyunlarıyla değerlendirilmelidir.

7–10 yaş aralığında ise çocuk artık birçok şeyi kendi başına yapabilir, karar verebilir ve kendini ifade edebilir hale gelir. Bu dönemde özgüveni gelişmiş, girişken ve konuşkan bir birey olmalıdır. Ancak bu yaşta bile ekran süresi günde bir saati aşmamalıdır.

Ekran Ebeveyn Kontrolünde Olmalı

Kabul edelim, çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren ekran veriyoruz. 0–3 yaş aralığından itibaren dokunmayı ve çalıştırmayı öğrenen çocuklarımız, neredeyse ekranla büyüyor. Tabiri caizse, bugün birçok çocuğu biz değil, YouTube yetiştiriyor.

Ancak bu durum ciddi riskler barındırıyor. Bazı videolarda yer alan gizli mesajlar, uygunsuz ses ve görüntüler çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebiliyor. Yakın zamanda oğlumun izlediği bir videoda, bir baba ve oğul oyun oynarken çocuğun babasına “Seni aptal baba!” dediğini duydum. Hemen videoyu kapatıp kanalı engelledim. Bu olay bana, çocukların video izlemesi gerektiğinde YouTube Kids gibi denetimli platformların ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

YouTube Kids, özellikle Premium sürümüyle, çocuğun yaşına uygun ve eğitici içerikleri öne çıkarabiliyor. Eğer çocuğunuzu tamamen telefondan uzak tutamıyorsanız, en azından YouTube uygulamasına şifre koyabilir, ana ekranda yalnızca YouTube Kids’i görünür şekilde bırakabilirsiniz.
Bu sayede çocuklarınızın yalnızca yaşlarına uygun, güvenli ve öğretici içeriklere ulaşmasını sağlayabilirsiniz. Teknoloji doğru şekilde kullanıldığında eğitimde, öğrenmede ve yaratıcılıkta güçlü bir araçtır. Ancak çocuk gelişimi açısından dozunda ve bilinçli kullanım, ebeveyn kontrolüyle birleşmediği sürece teknoloji bir fırsat değil, risk haline gelir. Çocuğu ekranla değil, sevgiyle, oyunla ve gerçek deneyimlerle büyütmek, geleceğin sağlıklı bireylerini yetiştirmenin en güvenli yoludur.